Haber

DEM Parti Sözcüsü Doğan: PYD ile de görüşün

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Diyarbakır 2. Olağan İl Kongresi’nde; Türkiye ile Suriye arasında normalleşme tartışmalarına değinerek, “Eğer gerçekten Suriye ile kurulacak ilişkiler, eğer gerçekten Esad ile yapılacak görüşmeler bir yanlıştan geri dönmek içinse, eskiyi, dünü, yeniden düşünmek içinse, geçen onlarca yılı yeniden muhasebe edip, öyle yola koyulmak içinse, o halde eş zamanlı farklı başlangıç noktaları yapabiliriz. Mesela PYD ile görüşebilirsiniz” dedi.

ANKA’nın haberine göre konuşmasına, iktidar ve muhalefet partilerinin Diyarbakır’da Kürt meselesine yönelik geçmiş yıllarda yaptığı açıklamaları hatırlatarak başlayan Doğan, “Amed’de konuşmak hiç kimse için kolay değildir. Ne biz siyasiler için kolay bir şey, ne iktidar mensuplarına kolay olan bir şey, ne bugün ülkeyi yönetenler için kolay bir şey, bizzat cumhurbaşkanı için de, ne de muhalefet partileri için Amed’de konuşmak kolay bir şey. Amed’de konuşmak adeta ateşten gömlek giymek gibi bir şey. Peki neden böyle. Çünkü Amed, tarihiyle, direnişiyle hem tarihi hem de bugünü bize hatırlatıyor. Bu ülkede kaç başbakan bu ülkede Kürt meselesinin çözümü Diyarbakır’da geçer dedi? Bu ülkenin kaç muhalefet başkanı demokrasinin yolu Diyarbakır’da geçer dedi? Amed halkı bu isimleri hatırlamıyor ama yaptıklarını hatırlıyor. Her zaman Diyarbakır’a gelip, biz yaparız, biz çözeriz dediler. En çok biz size kardeşiz dediler. En çok biz sizin dilinizi savunuruz dediler. Bazılarının isimlerini hatırlamıyoruz. Ne oldu bunlara, siz onları sandığa gömdünüz. Aslında siyasetin çöp sepetine gömdünüz” ifadelerini kullandı.

‘NORMALİZASYON SİNYALİNİ GÖSTERİN’

Türkiye siyasetindeki normalleşme sürecine ilişkin Doğan, “Bize bu normalizasyon sinyalini gösterin. Yeni hesaplar yapmayın” ifadelerini kullanarak, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yumuşama dönemi başlatmak istedi. Biz Kürtler yumuşama görmüyoruz. Eğer biz Kürtler için bir yumuşama emaresi olmuş olsaydı, bugün Diyarbakır il kongresinin salonundaki pankartta zindan direnişleri selamlanmazdı. Oradan çıkanlar karşılanırdı. Oradan çıkmalarını sağlayan güç selamlanırdı. İnsanlar 40 dereceyi aşan sıcakta, Hakkari’de, Cizre’de, Şırnak’ta, Batman’da, Mardin’de belediyeler önünde kayyum nöbeti tutmak zorunda kalmazdı. Demek ki normalleşme bir diğer adıyla bazılarını iktidarın istediği sınırlar içinde muhalefete zorlamaktır. Bugüne kadar ortaya çıkan sonuçta ne yazık ki bunu görüyoruz. Bizim gündemimiz sağımızda zindan tecrit, solumuzda kayyum. Diyarbakır’ın gündemi bunlar. İç ve dış politikada normalleşme arayanlara, buradan hep birlikte seslenelim, bize bu normalizasyon sinyalini gösterin. Yeni hesaplar yapmayın. Yaptığınız hesaplar tarih de buna şahittir ki, Kürtlerin varlık mücadelelerine çarpar, geri döner ve size Türkiye’nin yakın siyasi tarihini hatırlatıyoruz. Buraya gelip, konuşup, konuştuklarında verdiği sözleri yerine getirmeyen siyasetçileri hatırlatıyoruz.”

’30-40 KİLOMETRE DERİNLİK ARAMAKTAN VAZGEÇİN’

Ankara-Şam arasında normalleşme tartışmalarına da değinen Doğan, şöyle konuştu:

“Türkiye bugün yanıyor. Esnafıyla, işçisiyle, hepimiz yanıyoruz. Neden yanıyoruz? Kürt meselesiyle ne alakası var diyenlere, yıllardır harcanan savaş bütçelerine bakmalarını öneririm. Açıklanmayan, kamuoyuyla paylaşılmayan bu bütçe kalemleri nereye gidiyor, nereye harcanıyor? Bir kurşun ne kadardır diye soracağınıza, bir kurşun alma ihtiyacından vazgeçin. Güvenlikçi politikalardan vazgeçin. Sınır ötesi operasyon hevesiyle Kürtleri karşı karşıya getirme iştahınızı kabartmaktan vazgeçmelisiniz. Hiç kimse bu saatten sonra Kürtleri karşı karşıya getiremez. Buna izin vermeyecek güçlerimiz var. Hangi güçler, işte o güçler bu salonda oturuyor. Orada 30 kilometre, burada 40 kilometre derinlik arayanlara ve bu arayışa karşı durmayanlara Diyarbakır’da beraber seslenelim, 30-40 kilometre derinlik aramaktan vazgeçin. Bunlar denendi, tecrübe edildi, yeni yöntemler değil. Başka iktidarlarda denedi, şimdi o iktidarların isimleri dahi hatırlanmıyor, tabelaları dahi kalmadı. Eğer gerçekten Suriye ile kurulacak ilişkiler, eğer gerçekten Esad ile yapılacak görüşmeler bir yanlıştan geri dönmek içinse, eskiyi, dünü, yeniden düşünmek içinse, geçen onlarca yılı yeniden muhasebe edip, öyle yola koyulmak içinse, o halde eş zamanlı farklı başlangıç noktaları yapabiliriz. Mesela PYD ile görüşebilirsiniz.”

Kayyım atamalarının endişeyle takip edildiğini aktaran Doğan, “Kayyum atanacak mı, atanmayacak mı? Ankara, kayyumla mı devam edecek yoksa halkın iradesine hürmetle mi devam edecek? Buradan DEM Parti adına soruyorum, ey Ankara, eğer 2019 hesaplarını yapıyorsan, biz buna karşı tedbirliyiz, yapma bu hesapları. Biz artık kayyum rejimini 31 Mart seçimlerinde sandığa gömdük. Kayyum rejimi bitti. Kayyum hesapları yapanlara, bir dönem daha kayyumla yönetiriz diyenlere de bir şey diyeyim, biz hiçbir şekilde kayyuma geçit vermeyeceğiz. Kayyum atanmasına bu mücadeleci halk izin vermeyecek. Böyle hesaplar yapmayın. Kayyumların dönemi bitti. Dolayısıyla kayyumu gündeminizden çıkartın” diye konuştu.

Konuşmaların ardından yapılan kongrede DEM Parti Diyarbakır İl Eş Başkanlığı’na Gülşen Özer ve Abbas Şahin seçildi.

(HABER MERKEZİ)

haberkaratay.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu